Çiftçiler Buğday Alım Fiyatını ve Borç Yükünü Konuşuyor!
Türkiye'nin tarım sektörü, çiftçilerin beklediği buğday alım fiyatının açıklanmasının gölgesinde. Çiftçilerin sırtındaki yük giderek ağırlaşıyor; zira kredi ve piyasaya olan borçlar, ürkütücü bir rakamla, 700 milyar lirayı aşmış durumda. Buğday alım fiyatının belirlenmesi, çiftçiler için kritik bir konu haline gelmiş durumda. Ancak, bu beklentiyle birlikte, endişe de büyüyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin karanlık bir gelecek endişesi taşıdığını belirtirken, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) yılbaşından bu yana ithalat politikasını sürdürmesi de dikkat çekiyor.
Çiftçiler, alım fiyatının tabanının ne olacağını merakla beklerken, buğday ithalatının devam etmesi sektördeki belirsizliği arttırıyor. Tarım sektörünün bel kemiği olan çiftçiler, adil bir fiyatlandırma talep ederken, piyasadaki dengesizlikler ve ithalat politikaları, geleceklerini gölgeliyor. Özellikle, çiftçilerin karşı karşıya olduğu borç yükü, bu bekleyiş sürecini daha da zorlaştırıyor. Tarımın temel taşı olan buğdayın alım fiyatının belirlenmesi, sadece çiftçilerin değil, genel olarak tarım sektörünün geleceğini şekillendirecek kritik bir adım olarak karşımıza çıkıyor.
Çukurova’da Buğday Hasat Dönemi Yaklaşıyor: Çiftçiler Taban Fiyat Açıklamasını Bekliyor
Çukurova'nın verimli topraklarında buğday hasadı mevsimi yaklaşıyor ve çiftçiler, Türkiye Merkez Bankası'nın (TMO) buğday taban fiyatını hızla açıklamasını bekliyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan birçok çiftçi, geçmiş yıllarda yaşanan belirsizliklerin ve düşük fiyatların sektörde ciddi sıkıntılara yol açtığını vurguluyor.
Çiftçilerin gündemindeki bir diğer konu ise TMO'nun bu yılbaşından itibaren ithalata devam etmesi. Özellikle geçen yılın deneyimleri göz önüne alındığında, yerli üreticilerin mağduriyet yaşadığına dikkat çekiliyor. Bazı çiftçiler, randevulu sistemin işletilmemesi ve yerli üreticilere yönelik yaşanan aksaklıklar nedeniyle TMO'ya buğdaylarını verememiş ve alternatif olarak tüccarlara yönelmek zorunda kalmıştı. Bu durumda, çiftçiler ürünlerini TMO'nun fiyatının altında satmak zorunda kalarak ekonomik sıkıntılarla karşılaşmıştı.
Konuyla ilgili açıklama yapan çiftçiler, bu yılın farklı bir senaryoya sahip olmasını umut ettiklerini dile getiriyor. Özellikle taban fiyatın acilen belirlenmesi ve ithalat politikalarının yerli üreticileri destekleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurguluyorlar. Beklentiler, sektördeki dengelerin sağlanması ve çiftçilerin adil bir rekabet ortamında ürünlerini değerinde satabilmesi yönünde yoğunlaşıyor.
Tarım Sektöründe Borç Yükü ve Destek Talepleri Yükseliyor
Tarım sektöründe faaliyet gösteren çiftçiler, gün geçtikçe artan borç yükleriyle mücadele ediyor. CHP İstanbul Milletvekili Gürer, sektördeki çiftçilerin bankalara olan kredi ve piyasalardaki borçlarının toplamının 700 milyar lirayı aştığını belirtiyor.
Çiftçiler, emeklerinin karşılığını aldıktan sonra borçlarını ödemek istiyorlar ancak belirsizliklerle dolu bir dönemden geçtikleri için endişeli durumdalar. Bu belirsizlikler arasında iklim değişiklikleri, pazar dalgalanmaları ve girdi maliyetlerindeki artışlar önemli yer tutuyor.
Gürer, çiftçilerin bu belirsizliklerle başa çıkabilmeleri ve ekonomik olarak güvence altına alınabilmeleri için tarımsal ürünlerin taban fiyatlarının girdi maliyetlerine uygun bir şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu sayede çiftçilerin gelirlerindeki dalgalanmaların azaltılacağını ve sektörün sürdürülebilirliğinin sağlanabileceğini dile getiriyor.