Bilinçsiz Tarım İlaçları Bal Üretimini Olumsuz Etkiliyor!

İklim değişikliğine bağlı olarak mevsimlerde yaşanan belirsizlikler, tarım sektöründe ciddi zorluklara yol açıyor. Artık eskisi gibi belirgin mevsimler yerine, ani ve aşırı hava olayları tarımı olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum özellikle arıların doğal yaşam döngüsünü etkiliyor ve dolayısıyla bal üretimini azaltıyor.

Buna ek olarak, tarım alanlarında kullanılan kimyasal ilaçlar da bal üretimini olumsuz etkiliyor. Bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımı, arıların sağlığına zarar veriyor ve kolonilerin güçsüzleşmesine neden oluyor. Bu durum da doğrudan bal üretimini düşürüyor ve arıcılık endüstrisini tehdit ediyor.

Arıcılık Sektöründe Zorlu Mücadele: Kuraklık ve Tarımsal İlaçlar Üretimi Etkiliyor

Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkan Vekili Şükrü Gedik, kentteki arıcılığın önemini vurguladı. Kentte faaliyet gösteren arıcıların sayısının arttığını belirten Gedik, geçen yıl yaklaşık 500 bin kovanda 14 bin tonun üzerinde bal üretildiğini ifade etti. Ancak, sektörün önünde ciddi zorluklar olduğunu da dile getirdi.

Gedik, arıcılığın diğer tarımsal faaliyetlere göre daha az sermayeyle daha kısa sürede kazanç sağladığını belirtti. Ayrıca, kırsalda istihdama katkısıyla da büyük önem taşıdığını vurguladı. Ancak, arıcılığın doğayla iç içe olduğunu ve hava sıcaklığı, bitki örtüsü gibi faktörlerden ciddi şekilde etkilendiğini aktardı.

Özellikle tarımsal ilaçların bal verimini düşürdüğüne dikkat çeken Gedik, bu durumun sektöre olumsuz etkileri olduğunu belirtti. Ayrıca, Adana'da yerleşik arıcıların ve gezgin olarak başka illere giden arıcıların geçen yıl kuraklık nedeniyle büyük sorunlar yaşadığını dile getirdi. Kuraklığın hem Adana'da hem de gittikleri yerlerde çiçeklerin az olması ve yeterli bal alınamamasına neden olduğunu belirten Gedik, bazı arıcıların ulaşım masraflarını bile karşılayamayacak duruma geldiğini sözlerine ekledi.

İklim Değişikliği ve Zirai İlaçlar Arıların Direncini Zayıflatıyor

Gedik, arıların doğaya erken çıkmasıyla ilgili önemli uyarılarda bulunuyor. Kışın ani hava değişimleriyle arıların kovanlardan çıkarak erken hareketlenmeleri, özellikle ısının aniden yükselmesiyle gerçekleşiyor. Ancak, bu hareketlilik arıların kritik 'kış salkımı' düzenini bozabiliyor. Kovanların içinde oluşturdukları salkımlar, arıların soğuktan korunmalarını sağlayan bir mekanizma olarak işlev görüyor. Ancak, dışarı çıktıklarında ani soğuklarla karşılaşınca geri dönemeyen arılar, hem kendileri hem de yavruları için ciddi riskler oluşturuyorlar.

Gedik, arıların yaşadığı stresin artan iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu belirtiyor. İklimdeki belirsizlikler, arıların normal davranışlarını etkileyerek üretimlerini azaltıyor ve kalitesiz bal üretimine yol açıyor. Bu durumun yanı sıra, tarımsal faaliyetlerde yaygın olarak kullanılan zirai ilaçlar da arıcılığı olumsuz etkiliyor. Gedik'e göre, bu ilaçlar arı ölümlerine neden olabiliyor ve arıcılık için zararlı bir etki yaratıyor.

Uzmanlar, bu durumu önlemek için daha zararsız pestisitlerin tercih edilmesi veya ilaçlamaların arıların aktif olmadığı akşam saatlerinde yapılması gerektiğini vurguluyor. Bu sayede, arıların kovanlarına döndükleri güvenli bir zaman dilimi seçilerek zararlı etkilerin en aza indirilmesi hedefleniyor.